21 Şubat 2011 Pazartesi

HEYECANA ORTAK OL...

Herkesin çocukluğunda kendisine “Sen hangi takımlısın?” diye sorulduğu bir an vardır elbet. Bu soruya da genellikle babanın tuttuğu takımla cevap verilir. Ardından soruyu cevaplayan küçük çocukla karşılıklı olarak takımın renkleri bağırılır, şampiyon tezahüratı yapılır. Buradan herkesin babasıyla aynı takımı tuttuğu sonucuna varamayız, elbette istisnai durumları mümkündür. Ancak önemli olan, henüz küçük yaşlarımızdan itibaren bir tarafın yanında olma, onu destekleme eylemiyle tanışıklığımızın olmasıdır.
Tasvir ettiğimiz olayda taraftarı olunan takımlar futbol kulüpleridir ve bunun nedeni ülkedeki en popüler spor olmasıdır belki de. Bu durum ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir – ki dünyanın farklı coğrafyalarında farklı sporlara ilgi duyulduğunun örnekleri de mevcuttur. Nitekim hepsinin, gerek sporcu olarak gerekse izleyici olarak, barındırdığı ortak kavramlar söz konusudur. Rekabet, mücadele, heyecan ve coşkuyu bunlar arasında sayabiliriz.
İster bireysel sporlarda olsun ister takım sporlarında olsun, sporcular yarış içinde bulundukları bir rakibe sahiptir. Aynı hedef uğruna çaba gösterip yarış içinde bulunmak, rekabeti doğurur. Bu rekabet destekleyenler arasında da mevcuttur. Bir futbol derbisi öncesi ve sonrası okul ve iş gibi ortamlarda taraflar arasındaki iletişimden, maç sonrası kazanan tarafın diğer tarafa yaptığı şakalardan da bu rekabetin ne kadar hayatımızın içinde yer aldığını görebiliriz. Benzer olaya bir NBA play-off mücadelesinde,  teniste bir Grand Slam finalinde de rastlayabiliriz.
Oyunun, müsabakanın sonunda galip tarafta olmak, oyuncu ve izleyici olarak temenni edilen şey olsa da asıl istenenin güzel mücadele olduğuna kanaat getirebiliriz. Bazen elinizden geleni ortaya koyup kaybedebilirisiniz. Ancak harcadığınız çaba yine de alkış alır, sebebi sizi izleyenlere bir güzellik sunmuş olmanızdır.
Spor müsabakalarının olmasa olmazı heyecan faktörü… Voleybolda dünya şampiyonluğu için atılacak servis, basketbolda son saniyede elden çıkan, belki de size maçı kazandıracak atış, futbolda penaltılara kalan bir kupa finali, şampiyonun son turda belli olduğu bir Formula 1 yarışı, saliseler farkla kazanılan bir 100 metre finali ya tek bir kulaç farkla kazanılacak serbest yüzme şampiyonası… Oyunda geriye düşmeler, geri dönüşle kazanılan oyunlar… Hele ki ardından zafer gelirse tadına doyum olmayan eğlenceler, sevinçler… Tribünlerde şarkılar, sokaklara dökülen insanlar…
Eğer sen de taktik faullerin, son saniye sayılarının zirveye ulaştığı ve olağanüstü mücadelelerin gerçekleştiği Efes Pilsen Spor Kulübü basketbol maçlarını Hayatı Doldur ailesi ile ücretsiz olarak, coşku dolu tribünlerde seyretmek ve zaferler sonrası eğlencenin tadına varmak istiyorsan bize katıl, Hayatı Doldur! 
Hayatı Doldur - Yıldız Teknik Ünv. Marka Elçisi
Halil Şentürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder