22 Şubat 2011 Salı

Efes Pilsen Spor Kulübü A takımı Oyuncusu Sinan Güler Röportajı

Junior Marka Elçimiz Hakan Memişoğlu ile bir gün Hayatı Doldur'u nasıl daha çok kişiye tanıtabiliriz diye konuşurken aklımıza bir röprotaj yapmak geldi. Bunun ilgi çekeceğini düşündük. Ve hemen işe koyulduk. Aklımızdaki isim basketbolumuzun ve Efes Pilsen Spor Klübünün yetenekli oyuncularından Sinan Güler idi. Sinan’a mail atarak bu fikrimizi anlattım. O da eğer kulüpten izin alabilirseniz röportajı gerçekleştirebiliriz dedi ve bu sefer Alper Yılmaz ile konuştum. Alper abi röportaj için onay verdi ve Pınar Karşıyaka maçı öncesi için anlaştık. Röportaj günü geldi çattı fakat ben daha biletimi almamıştım :)  Birkaç zorlukla atlatarak biletimi aldım. Saat 01.00’di ve 02.45’te otobüs vardı. Hemen hazırlandım ve otogara gittim. Saat 06:00 gibi izmirdeydim. Kahvaltının ardından Hakan ve Deniz ile buluşup Swissotel’e geçtik. Sinan’ı çağırdık ve röprotaja başladık.
Öncelikle Sinan’a Hayatı Doldur’u anlattık. Kendisi Hayatı Doldur’u tribünde gördüğünü fakat detaylı olarak bilmediğini söyledi. Kendisine Hayatı Doldur’u anlattığımızda süper bir şey olduğunu söyledi. Ve röportaja başladık.


 Halil Özçevik: Öncelikle Seni hiç tanımayan birisine kendini nasıl anlatırsın?
Sinan Güler: En basitinden www.sinanguler.com adresine girerek detaylı bilgileri alabilirler ama kısaca anlatmak gerekirse 1983 doğumluyum doğduğumdan beri babam ve abim sayesinde basketbolun içerisindeyim. Şuanda da sevdiğim işi yoğun bir tempoda devam ettiriyorum.

Halil Özçevik: Bu web sitesini açma fikri nereden çıktı peki ?
Sinan Güler: Ben Darüşşafaka’ da oynarken bir arkadaşımla aklımıza geldi. Ben zaten üniversite yıllarında zaman buldukça blog yazıları yazıyordum fakat çok fazla ciddiye almıyordum. Basketbolda da ilerleyince bir Sinan Güler markası yaratmak için bunun önemli bir unsur olduğunu düşündüm ve siteyi yaklaşık 2008 den beri siteyi ciddi bir şekilde yürütüyoruz. 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası zamanında günde 1000 – 1500 tık alıyordum ve bu da beni çok mutlu ediyordu.


Halil Özçevik: Müzik ile aranız nasıl?
Sinan Güler: Vaktimin çoğu uçak trafik yolculukta geçtiği için müzik dinlemeyi gerçekten çok seviyorum. Eve girdiğimde ilk işim space tuşuna basarak müziğin devam etmesini sağlamaktır. Klasik müzikten en sert metal müziğe kadar her tarz müzik dinliyorum.

Halil Özçevik: Boş vakitlerinde neler yapıyorsun?
Sinan Güler: Boş vakitlerimi ya internette yeni bir şeyler öğrenmek için ya da arkadaşlarımla play station oynayarak geçiriyorum.

Halil Özçevik: Basketbola küçük yaşlarda başladın. Sence Türkiye’de altyapıya önem veriliyor mu?
Sinan Güler: Hayır. Türkiye’de basketbol bu kadar üst seviyeye gelmişken altyapıda bunu destekleyecek bir sistem olmadığını düşünüyorum.
Halil Özçevik: Amerika senin hayatına neler kattı?                 
Sinan Güler: Her şeyden önemlisi üniversite diplomam oldu. Türkiye de olsam bir üniversiteye girebilirdim fakat onu bitiremez veya güç bela bitirebilirdim. Ayrıca gerek hayat konusunda farklı şeyler gördüm öğrendim gerekse basketbolun mentalitesi konusunda çok geliştiğimi söyleyebilirim.

Halil Özçevik: O dönem TBL‘yi takip ediyor muydun?
Sinan Güler: O dönemde kendi sezonum ve okulum yüzünden fazla takip edemiyordum, sadece abimin maçlarını takip etmeye çalışıyordum. Bu konuda ekstra bir şey söyleyemeyeceğim.


Halil Özçevik: Basketbol şampiyonasında ki bu başarıyı bekliyor muydun?
Sinan Güler: Kendi ülkemizde oynamanın avantajını kullanmak istiyorduk. Oynadığımız basketbolu düşününce tüylerim hala diken diken oluyor.

Halil Özçevik: Basketbol şampiyonasında yaşadığın en heyecanlı an neydi?
Sinan Güler: İlk maçımız olan Fildişi Sahili maçında 14-15 dakika süre aldıktan sonra adımın salonda yankılanıp alkışlanarak sahadan çıkmam her şeyden öte benim işimi doğru düzgün yaptığımın göstergesi olduğunu düşünüyorum. Zaten onun enerjisiyle de turnuva boyunca güzel bir performans sergilediğimi düşünüyorum. Bu güzel bir andı benim için.

Halil Özçevik: Euroleague de 2 maç kaldı. Şansınızı ne görüyorsun?
Sinan Güler: Perşembe günü oynayacağımız Siena maçı bizim için kader maçı olacak. O maçı kazanırsak top 8 e kalıyoruz kazanamazsak kalamıyoruz. Onlar da ev sahibi avantajını iyi kullanabiliyorlar. Kötü giden anlarda kaderimize boyun eğmeyip elimizden geleni yapmaya çalışmalıyız.

Halil Özçevik: Basketbol taraftarı olarak seni en etkileyen salon hangisi?
Sinan Güler: Basketbol şampiyonasında Ankara grubu maçları inanılmazdı. Bunun dışında Beşiktaş’ta oynarken ve Beşiktaş’a karşı oynarken Beşiktaş taraftarını hep saygıyla izlemişimdir. Özellikle ben Beşiktaş’ta oynarken Kızılyıldız maçı unutamayacağım maçların başında geliyor.

Halil Özçevik: Oynamaktan en keyif aldığın oyuncu kim?
Sinan Güler: Yıl boyu Türk oyuncularla birlikte oynadığım için onlarla çok iyi anlaşıyoruz ama bunun dışında gerek antrenmanlarda gerekse maçlarda ayrı bir bağımız olduğunu düşündüğüm oyuncu Thornton. Çünkü ikimizde solak olduğumuz için sürekli birbirimizi destekliyoruz.

Halil Özçevik: Peki solak olmanın avantajları nedir sence?
Sinan Güler: Bazen savunmanın tersine geldiği için işimize yarayabiliyor ama artık basketbol gelişti ve savunmalar bu durumlara karşı daha deneyimli.


Halil Özçevik: İçten cevapların için teşekkür ederim.
Sinan Güler: Ben teşekkür ederim.

Hazırlayanlar: 
Pamukkale Üniversitesi Marka Elçileri
Halil Özçevik, Hakan Memişoğlu

1 yorum:

  1. Mükemmel bir röportaj, gönüllü tişörtünü imzalatman akıllıca olmuş, tebrikler =)

    YanıtlaSil