Marmara Üniversitesi Marka Elçimiz, Volkan Sarıkaya yoğun duygular yaşadığı, Adalara Sevgi ve Mama Götürme etkinliğine dair duygularını aktardığı günlüğünü bizimle paylaştı...
Siz hiç bir sokak kedisini sevip, okşanıdız mı ya da bir sokak köpeğini o masum gözlerinin içine baktınız mı ? Ben Denizli doğumluyum, Denizli’de sokaklara baktığımızda görebileceğimiz kedi ve köpekler insalara o kadar yabaniler ki değil dokunmak, yanlarından geçtiğinizde dahi kaçarlar.
Herşey mailime gelen ve düşünmesi bile o soğuk günlerde içimi ısıtan, 24 Ocak’ta yapılacak Adalar’da ki sokak köpeklerinin ve kedilerinin soğuklardan korunması ve karınlarının doyurulması için yapacağımız yardım mailini gördüğümde başladı.
Günler yaklaştıkça çevremde ki arkadaşlarımın bu organizasyonumuza gelmeleri için ısrar ettim ve onların da bu yardım işinde bir nebze olsun katkıları bulmasını istedim. 23-24 Ocak hafta sonu gelen soğuk hava dalgası nedeni ile iptal olan vapur seferleri ve ulaşım sıkıntısı nedeni ile yardım etkinliğimizi yani sosyal sorumluluğumuzu bir hafta ertelemek zorunda kaldık. Biz sıcacık evlerimizde otururken o sırada ada sokaklarındaki kedi ve köpekler ise muhtemelen üşüdüler.
31 Ocak Pazar gününe ertelediğimiz Sosyal Sorumluluk Etkinliğimiz, 12.20 Kadıköy – Adalar Vapuru ile başladı. Hayatı Doldur Ailesi yine birbirine sıkı sıkı bağlanmış olduğu için aramıza yeni katılan arkadaşların bize ısınmaları hiç zaman almadı. Vapurumuzun Büyükada güzergahında uğradığı adaların iskelelerine yanaştığı anda bize gelen kedicik ve köpeklere Ufuk bol bol mama bıraktı. Büyükada’ya ulaştığımızda bizi karşılayan ada sakinlerinden birkaç kişi ile adada ki kedi ve köpekler hakkında bilgi alarak kedi ve köpeklerin yoğun olduğu yerlere doğru yola çıktık.
İlk yardımımızı iskele önünde oturan ve bir hayli sıska kalmış bir köpeğe yaptık. Ona verdiğimiz mamayı müthiş bir iştah ile yemeye başladığında hislerimin yoğunluğu beni beklemediğim derecede şaşırttı. İlk kedi ile temasımız iskeleden biraz yürüyünce oldu. Kedi o kadar güzeldi ki, alıp eve götürme isteği bile doğdu bende. Kediye bir miktar mama verdik, o sırada yeni bir kedi daha çıka geldi. Yeni gelen kediye de mamasını verdiğimiz sırada yeni bir kedi daha geldi ve bir tane daha ve bir tane daha... Kediler çoğalmıştı ve mutluluktan çevremizde dönmeye başlamışardı, bu durumun şaşkınlığı ile çevremi unuttuğumu farkedip yürümeye başladığımda, ekibimizin bir kedi yuvasının çevresindeki kedileri beslediğini ve yuvaya mama koyduklarını gördüm.
Bu sırada ada sakini olan bayan kedileri “pisi pisi” sesleri ile çağırıyordu. Küçüklüğümden beri "pisi pisi" sesinin uydurma olduğuna ve kedilerin bu sese gerçekten gelmediğine inandığımdan, "pisi pisi" sesine olan hızlarıyla gelen kedileri görünce bir kez daha şaşırdım. "Pisi pisi" sesini duyan her kedi, bir anda etrafımıza doluyor ve heyecan ile çevremizde dönmeye başlıyordu. Sokak kedilerine pek alışık olmayan ben, bu ilgiye fazla dayanamayıp kedileri bol bol sevmeye başladım. Kediler sokak kedisi olmasına karşın oldukça bakımlı ve güzellerdi.
Uzun süre ara sokaklarda "pisi pisi" diyerek ve kedileri mamalar ile besleyerek dolaştık. Bir sokakta "pisi pisi" şeklinde seslenmemize rağmen koşar adım gelen köpeği görünce birkere daha şaşırdım, hayvan sever insanların mama vermesine alışmış bazı köpeklerde "pisi pisi" seslerine geliyordu. Kedi ve köpek dostlarımıza gösterdiğim ilgi karşısında hissettiklerimi daha önce hissetmediğimi farkettim. Bu bir ev kedisi ya da ev köpeği karşısında hissettiklerim ile boy ölçüşemez hislerdi, onlara olan bu ilgisizlik bu hislerimi kat kat arttırdı...
Adada uzun bir zaman geçirip, sokak sokak, evsiz kedi ve köpekleri besleyerek sosyal sorumluluğumuzu yerine getirdik. Bu arada bir parkta martıları da beslemeyi unutmadık, ayağı kırılmış bir martı ile özel olarak ilgilendik. Sokak kedi ve köpekleri ile ilgilenen ada sakinlerine fazladan mama bıraktık ki, biz olmadığımızda bizim için ilgilensin dostlarımız ile. Elimizdeki tüm mamalarımızı bitirdiğimizde, 65 Kg mama dağıttığımızın farkedip, hayvan dostlarımızın bir gün de olsa karınlarının doyduğunu ve hatta azda olsa ilgi gördüklerini düşünerek mutlu olduk.
Hayatı Doldur Ekibi bu etkinliği düzenleyerek sosyal sorumluluğunu yerine getirdi. Bize bu duyguları yaşattığı için Hayatı Doldur Gençlik Kulübü’ne teşekkür ederim ayrıca bu etkinlikte yer alan herkese ayrı ayrı teşekkürler. Bundan sonra Adalar’a her yolum düştüğünde yanımda bir miktar mama götürüp dostlarımızın karınlarını doyuracağım. Çünkü onlara bir günlük yaptığımız ziyaret yeterli olmayacaktır.